Bu Blogda Ara

17 Şubat 2013 Pazar

aşk mektubu

Sizin için ne derece önemi var bunu bilmiyorum ama ben bu satırları yazarken gözümden damlalar akıyor klavye üzerine. Erkekler ağlamaz lafı bana
göre degil. Ağlamaktan hiç utanmadım duygularım acılarım beni boğdugu zaman hep ağladım.Yine ağlıyorum... Sizleri tanımıyorum ama sizlerle
paylasmak istiyorum.Lütfen;bu satırlara bir seven olarak sahip çıkın ve lütfen yazılı satırlar olarak geçmeyin. Okudukça yeryüzünde insanlar
nelerı yaşarmış diyeceksiniz buna eminim. Bir memur ailenin en küçük çocuğu olarak babamın tayininin çıktığı bir köye taşındık.Huzursuzdum
okulumu bir köy okulunda okumaktansa şehirde medenice okumak istiyordum.kaydımı yaptırdı babam okula.Ilkokul 4. siniftan basladim köy okuluna.


Beni bir sınıfa verdiler.Öğretmen köyde yabancı olduğumu biliyordu ve hangi sıraya oturmak istiyorsan otur dedi bana.Bir kızın yanı boştu sadece
oraya oturdum.Hayatımı adadığım gidisiyle beni bitiren insanla ilk o zaman tanıştım.Ismi Altınay idi.Çocuk yaşımda bile onun güzelligi beni çok
etkilemişti.Masmavi gözleri gamze yanaklari ile arada bir bana dönüp gülüşü yanlış yazdığım notlarımda kendi silgisiyle defterimdeki hatayı silmesi beni o minik yaşımda ona bağladı.O dönemlerde çocukça bir arkadaşlıktı. Zaman ilerledikçe onsuz tek saniye geçiremiyordum.ya ben onlara


gidip ders çalışıyor yada o bize geliyordu.Mükemmel bir paylaşımcıydı.Yüregini sevgisini dostlugunu daha o yasta vermisti bana.Ilkokulu
birlikte okuduk ve aynı sırada bitirdik.Hep onunla hep ona biraz daha alışarak. Ortaokula geçtigimizde ailelerimize rica ettik ve bizi aynı okula yazdırdılar hatta aynı sınıfa hatta aynı sıraya oturmamız için babalarımız ögretmenlere adeta yalvardılar.Başarmıştık. Yine aynı
sıradaydık.Geride kalan ilkokul dönemindeki iki yılda anladım ki onsuz hayat bana huzur vermiyordu.Yaşımız olgunlastıkça o beni ben onu daha çok
seviyordum.Çocukça baslayan arkadaşlığımız sevgiye aşka dönüşmüştü ortaokul yıllarımız bitmek üzereyken.Şehir merkezinde.Ailelerimiz liseye


geçtigimiz sirada ortak bir karar aldIlar.Buna göre tek ev kiralayacak ikimiz aynI evde kalacaktIk.Annem de bizimle kalacaktI.Allah'ım o karar
bize iletildiginde dakikalarca sarmaş dolaş kutlamıştık bunu.Ona aşik olmustum.Aynı duyguları o da paylaşıyordu ve bunu farkeden ailelerimiz
okul bittiginde evlendirelim diye karar almışlardı bile.Ona tapıyordum artık.Hasa Allah'a sirk kosar gibi günah islercesine seviyordum.Ilk
elini tuttugumda sakın bir daha bırakma demiştim. Yanakları kızarmıştı utanmış ve başını önüne ! egmis gülümsemis ve elimi sıkı sıkı kavramıştı.


Artik her gün elele tutusup okula gidiyor okuldan çikarken elele dolasiyor geziyor öyle gidiyorduk evimize.Arada bir elleri terler ve her
terleyiste elini elimden kurulamak için çekerdi.Bunu her yaptiginda kizar elimi birakma diye azarlardimhep tamam tamam diyerek gülümser ve
hizla elini avucuma sokustururdu. Her sey harikaydi dünya cennet gibiydi gözümüzde.Yillar akıp gidiyordu mutluluk içinde.Nihayet liseyi de
bitirmek üzereydik.karne dönemi gelmisti.Karnelerimizi aldik hiç kirigimiz yoktu.Sevinçle sarildik birbirimize elimi tuttu.bunu kutlamak için
bir cafeye gidip cola içerek kutlayacaktik.Okulun az ilerisinden geçen bir çakıl yol vardı.Her zaman toz duman içinde olurdu.çakıllarla kaplıydı.


O yolun benim ve ölürcesine sevdigim insanin ayrilmasinda bu kadar rol oynayacagini bilsem hiç girer miydik o yola.Neler vermezdim o yolu
yürümemek için. Eli yine elimdeydi ansizin elini çektiterlemisti yine eli.Sanirim dört adim atmistim.Dönüp yine azarlayacaktim.Çünkü hem elimi
birakmishem de geride kalmisti.Dönüp baktigimda Dünya basima yikildi.Sanki gök kubbenin altinda kaldim.yerdeydi ve yüzünden kan fiskiriyordu.
ne yapacagimi bilemedim üzerine kapandim yüzüne yapismis saçlarini kaldirdigimda hayatimi bitiren o görüntüyle karsilastim.Basi kesilmis bir
tavuk gibi çirpiniyordu.Suratina bir tas parçasi biçak gibi saplanmisti ve bakmaya doyamadigim mavi gözlerinden biri akmisti.Suratinin yarisi


yoktu.Hirliyordu bana bir seyler demek istiyor kanla kapli diger gözünü temizleyerek bana bir seyler demeye çalisiyordu.Yoldan geçen bir kamyonun
tekerinin altindan firlayan bir tas suratina saplanmisti.Ölürcesine bir aşkı geleceğimizi kibrit büyüklügünde bir tas parçasinin bitirecegini
bilemezdim.Donuk donuk hiç konuşamadan yüzüne bakmaktan baska bir sey yapamıyordum. Ellerini tuttum kaldırdım başını göğsüme dayadı ve elimi
sıkı sıkı tuttu.Akan kan ellerimize damlıyordu.Yoldan geçen bir araba durmuş bizi seyrediyordu hastaneye yetiştirelim dediğimde kanlı oldugu


için almadı ve kaçtı gitti.Kimse arabaya almıyordu.çevreme bakıp yardım eden demekten ona dönüp seni seviyorum beni bırakma dayan demekten baska
bir sey yapamıyordum.Iki dakikalik bir çırpınıştan sonra kucağımda öldü.Cennet olan Dünya 5 dakikada cehenneme döndü.Tam dokuz yıl oldu onu
yitireli.Kendime olan güvenimi yitirdim.Artik kimseyi sevemem kimsede beni sevemez korkusundan kurtaramıyorum kendimi.Bitkisel hayatta gibiyim.
Tek elimde kalan bu net.bu net araciligiyla sizinle paylasmak istedim.Yitiren ya da ben yitirenle paylasmak isteyen herkese elleri terlese bile
ellerimi birakmamalari şartıyla elimi uzattim.Dost kardeş arkadaş ne olursanız olun ama elimi bırakmayın.Size sesleniyorum elimi bırakmayın
lütfen..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder